Türkiye Dağcılık Federasyonun 2017 Dağcılık Faaliyetleri programında yer alan yurt dışı tırmanışları hakkında konuşmak için Esin Handal, Cemal Zerepcan ve ben Adem Gül bir araya geldik. Yayınlanan programda Lenin (7134 mt), Korjenevskaya (7105 mt ) ve Komünizma ( İsmail Samani) (7495 mt) dağları vardı. Üçümüzde daha önce birlikte Lenin tırmanışına katılmış ve zirve yapmıştık. Bu yüzden Korjenevskaya ve İsmail Samani tırmanışlarına katılmaya karar verdik.
Bu raporda katıldığımız bu tırmanışların bir raporudur ve üçümüzün ortak katkıları ile hazırlanmıştır.
Bu tırmanışlara başvuru koşulu olarak son iki yılda yapmış olduğumuz tırmanışlarla ilgili raporlar istenmişti ve buna göre puanlama yapılacaktı. Son iki yılda katıldığımız tırmanışları yazıp Türkiye Dağcılık Federasyonu’na başvuruda bulunduk. İlk açıklanan listede Esin’in adı açıklanmamıştı ve buna çok üzülmüştük. Fakat federasyona yapılan itirazlar üzerine listede tekrar güncelleme yapıldı. Yeni listede Esin’in ismi vardı ve çok mutlu olmuştuk. Çünkü uzun zamandır bir ekip olarak beraber tırmanıyorduk ve Esin ekibin ayrılmaz bir parçasıydı. Çok başarılı bir geçmişi vardı.
Tırmanış başvuruları 3 kademede yapılan elemelerle neticelendiriliyor.
1. Aşama Ön Değerlendirme
2. Aşama Doğal Ortam Değerlendirmesi
3. Aşama Labarotuvar Ortamı Değerlendirmesi.
1. aşamayı geçmiştik ve ikinci aşama için planlanan
Tırmanışlarına katılarak başarı ile tamamladık. TDF Yüksek irtifa Kurulunun 3. aşamaya geçmemiz için bizi yeterli görmesi sonucunda Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi ve Gençlik Spor Bakanlığı Milli Takım Tesislerinde çok ayrıntılı testlere tabi tutulduk.
3 zirve tırmanışı için yapılan 51 başvuru sonrasında 6 kişi Lenin, 8 kişide Korjenevskaya ve Komünizma tırmanışlarına katılmaya haz kazanmıştık.
TDF Yüksek irtifa Takımının nasıl seçildiğini anlatan bir yazının linkini bu yazının en altında bulabilirsiniz.
TDF tarafından açıklanan nihai listede her üçümüzün adı vardı ve bu durumdan dolayı çok mutlu olmuştuk. Şunu belirtmeliyim bu noktaya gelene kadar çok çalışmıştık. Hiçbir başarı tesadüf değildir. Bu elemeler öncesinde üçümüzde yoğun olarak hazırlanıyorduk. Ben zaten profesyonel olarak dağ rehberliği yaptığım ve TDF Antrenörü olduğum için sürekli dağlarda bulunuyordum. Esin ve Cemal düzenli tırmanışlar, koşu ve bisiklet programları ile uzun zamandır devam eden bir antrenman programı uyguluyordu ve hala bunları yapmaya devam ediyoruz. Yani seçilmemiz bir tesadüf değildi. Verdiğimiz bu emeklerin karşılığını Milli Takıma seçilerek görüyor olmak mutluluğumuzu arttırıyordu.
12 TEMMUZ:
Burhan Felek Milli takımlar kampında kahvaltımızı yaptıktan sonra İl temsilciliğinin sağladığı araç ile TDF yönetim kurulu üyesi Yrd. Doç. Dr. Yıldırım Güngör’ün organize ettiği eğitime katılmak için Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesine gittik.
Yrd. Doç. Dr. Feridun Çelikmen tarafından sunulan ve yaklaşık 3 saat süren, Yüksek irtifa fizyolojisi, Yüksek irtifa dağ hastalıkları ve çözüm yolları konulu seminer oldukça verimli geçti, bilgilerimiz tazelendi.
Seminer sonrasında son hazırlıklarımızı yapıp İstanbul Atatürk Havaalanına geçtik. THY’ye ait uçak ile Duşanbe yolculuğumuz başladı. Uçak yolculuğumuz 4 saat sürdü. Bu arada Tacikistan ile Türkiye arasında 2 saatlik fark olduğunu söylemekte fayda var.
13 TEMMUZ:
Yerel saatle 03:00 gibi Duşanbe havaalanına indik. Havaalanında polis kontrolünden geçtikten sonra yaklaşık 1 saat çantalarımızı almak için bekledik. Çantalarımızı alıp 1 saat kadar da şirket arabasının bizi almasını bekledik.
Yerel saatle saat 07:00 gibi Duşanbe merkezde bulunan otelimize yerleştik. Otelin ismi Avesto. Standardı düşük, eski ve büyük bir otel Avesto. Kahvaltısı kötü ama temiz bir otel. Otelin bahçesi oldukça büyük ve yeşil. Bahçenin her tarafı çiçeklerle bezenmiş. Huzur verici…
Tacikistan’ın para birimi Somoni. 1 Türk Lirası 2 Somoni ediyor.
Yaklaşık 800 bin nüfuslu Duşanbe çok geniş bir araziye sahip ve oldukça sakin bir şehir. Yol kenarlarındaki su kanallarını çınar ağaçları süslüyor. Belirgin bir yemek kültürleri yok. Türk lokantaları temiz ve güvenilir olduklarından revaçta.
“Tacikistan’a tırmanış için gidecekler için önemli bir hatırlatma yapmakta fayda var. Bölgedeki tek yetkili firma Pamir peak. Bir de aracı şirketler var ki biz bunlardan biri ile anlaşarak gittik. Eğer anlaşmanızı direk Pamir Peak ile yapmışsanız çok sorunla karşılaşmıyor ve hizmeti en üst düzeyde alıyorsunuz. Bizim anlaştığımız firma Aksai Travel ile Pamir Peak arasında yaşanan ödeme sıkıntısı her noktada bize yansıtıldı. Mesela otelde dinlenirken Pamir elemanlarının gelip Aksai’nin ödeme yapmadığını ve ödeme yapılmaz ise Helikopter dâhil hiçbir hizmetten yararlanamayacağımız tehdidinde bulunması. Diğer ekipler bir bütün olarak sevk edildikleri halde bizim ekibin bölünerek helikoptere sevk edilmesi bindirilmesi. Duşanbe-Jirkital Arasındaki 7 saatlik yolu diğer ekipler birlikte giderken bizim ekin diğer ekiplerde boş kalan yerlere ikişerli üçerli yerleştirdiler. Diğer guruplar bungalov ve büyük ana kamp çadırlarına yerleştirilirken bize normal çadırlar tahsis edildi. Tırmanış için gideceklerin bu aksaklıkların önceden giderilmesi için önlem alarak gitmesinde fayda var. En azından gereksiz tartışmalarla moraliniz bozulmaz. “
14 TEMMUZ:
Sabah saat 07.00 de kahvaltı için kalktık ama kahvaltıyı beğenmediğimiz için dışarıda kahvaltı yaptık. Saat 08.00 da otelde hazır bir şekilde beklemeye başladık. Saat 10 da gelen minibüslere ikişerli üçerli şekilde yerleştirildik. Bizim minibüste ben Esin ve Cemal, ekibimizin diğer üyeleri de diğer minibüslerde yolculuğumuz başladı. Asfalt ve stabilize karışımı bir yolda ilerliyoruz. Yemek için verilen mola yerinde et yemekleri var ama hijyen sıfır.
Toplam 7 saatlik bir yolculuk sonrasında Jirkital’e vardık. Acente’nin bize sağladığı yer iki katlı bir bina. Üst katta küçük odalar, alt katta büyük odalar var. Yer yataklarında 15-20 kişilik guruplar halinde yatılıyor. Tuvaletler dışarıda. Biz 3 kişi, yani Ben Esin ve Cemal dışarıdaki bir baraka’da kaldık. Yer yatağında tulumlarımızda uyuduk. Jirkital’e giderken yolda yemek için şehirden bir şeyler alın, suyu da ihmal etmeyin.
15 TEMMUZ:
Bu gün 1780 rakımlı Jirkital’deyiz. Bu küçük kasaba da gıda ihtiyaçlarınızı karşılayacak küçük bakkallar mevcut. Gıda yönünden sıkıntı yok. Kasabadaki tuvalet ve lavabolarda tuvalet kâğıdı ve sabun yok, yanınızda bulundurmanızda fayda var. Şirketin verdiği yemekler çok az, sofradan aç kalkıyorsunuz.
Erkenden uyuyoruz, yarın helikopter ile ana kampa uçacağız.
16 TEMMUZ:
Sabah 04.00’da uyandık ve hazırlıklarımızı tamamladık. Uçuş saatimiz 06.00. Ancak 3,5 saatlik gecikme ile saat 09.30 da hareket edebildik. Helikopter yolculuğumuz 30-40 dakika kadar sürdü. 4360 metredeki ana kampa indik ve şirketin bize layık gördüğü çadırlara yerleştik.
Kamp alanı 2 buzul uzantısı arasında. Kamptan baktığınızda sağınızda Kominizma’dan gelen Voltren buzulu, solunuzda Korjenevskaya’dan gelen Moskovin buzulu; Dağlar muhteşem gözüküyor.
Çadırlara yerleştikten sonra 3 saat dinlendik. Kalktıktan sonra Kafile sorumlusu Yıldırım Seçmen’in önerisi ile 4650 metreye uyum tırmanışı yaparak kampa döndük. Kampa döndükten sonra yükseklik etkisini göstermeye başladı. 1800 lerden yarım saatlik bir yolculukla 4360 metreye çıkmak aşırı baş ağrısı ve mide bulantısıyla kendini gösterdi. Koraspin ve parol ile ağrımızı gidermeye çalıştık. Bol su içtik. Kampta su kaynağı bol, ancak suyun mutlaka kaynatılması gerekiyor.
Kamp alanında
1,5 litre su: 5 Dolar
1 litre kola: 10 Dolar
Küçük tüp: 9 Dolar
Büyük tüp: 16 Dolar
Yani anlayacağınız paranız varsa her şeyi alabiliyorsunuz. Günlük 20 Dolar harcırahla ne alabilirseniz artık.
17 TEMMUZ:
Bu gün yüksek irtifa uyum tırmanışı ( aklimatizasyon) yapacağız. Bütün ekip birlikte Voltren buzulunun solundaki patikadan yukarıya doğru 2 saat yürüyerek 300 metre irtifa aldık. Çıktığımız noktada 2 saat kaldık. Bu 2 saatlik dinlenmede Kafile sorumlumuz Yıldırım SEÇMEN liderliğinde bilgi alışverişinde bulunduk. Ekip içerisinden bazı arkadaşlar küçük guruplara bölünerek, herkesin kendi partneri ile kendi programını yaparak zirve şansını artıracağı görüşlerini dile getirdiler. Ben ekip olarak hareket etmemiz gerektiğini ifade ettim bu görüşüme Yıldırım’da katıldı. Ancak partnerlerle birlikte program yapılması ve program ayrıntısının kafile sorumlusuna bildirilerek hareket edilmesi görüşü benimsendi. Toplantı sonrasında 1 saatlik yürüyüş ile kampa dönüldü. Gün dinlenerek ve beslenerek tamamlandı.
18 TEMMUZ:
Toplam 3 ekip olduk
1.Ekip: Yıldırım SEÇMEN, Müslüm ÖNDEŞ
2.Ekip: Cihan YILDIRIM, Serdal TELEVİ, Mustafa AKSOY
3.Ekip: Adem Gül, Esin HANDAL, Cemal ZERAPCAN
1. ve 2. Ekip bu gün tırmanışa geçtiler. Yeterince aklimatize olmadığımızı düşündüğümüz için bu günü ana kampta kalarak geçirme kararı aldık. Tırmanışın planını yapıp, beslenerek dinlendik.
19 TEMMUZ:
Sabah sıkı bir kahvaltıdan sonra saat 09.30 da 5100 metredeki 1. Kampa hareket ettik. Moskovin buzulunu geçişimiz 45 dakika sürdü. Genel olarak 1.Kampa gidiş rotası 30-40 derece eğimli, 3 farklı yerde kaya geçişleri mevcut ve 4700-4950 metreler arası kaya düşme riski fazla. 4800 metredeki buzul uzantısında hızlı ve dikkatli geçilmeli.
Toplamda 7 saat süren tırmanışla 1.kampa vardık. Kamp alanında 2. ekipteki arkadaşların ikram ettiği çay ile kendimize geldik. En az risk gördüğümüz yere çadırımızı kurup yerleştik.
5100 metredeki 1. kamp alanı kayalık bir alan. Taş düşme riski var. Suyunuzu kampın yanındaki buzuldan temin edebilirsiniz, biz öyle yaptık. Gece oldukça rahat uyuduk.
Not: Ana kamp ile 5100 kampı arasındaki mesafede dağ yaklaşım ayakkabısı kullandık.
20 TEMMUZ:
Sabah saat 06:00 da uyandık. Güzel bir kahvaltının ardından tüm gün ihtiyacımız olan yiyecek içecek ve teknik malzemeyi çantalarımıza yerleştirdikten sonra dağ botlarımızı giyip, 5100 metreden 5300 metreye aklimatizasyon tırmanışına başladık. Yaklaşık 2 saat süren tırmanışın ilk yarım saatinde buzulun başladığı noktadan itibaren kramponlarımızı taktık. Krampon taktığımız noktada sürekli taş düşmesi olduğundan dikkatli olmak gerekiyor. İki kamp arası 30-40 derecelik eğim var. Buzul üzerindeki 200-300 metrelik çarşak kısmı dışında tamamen buzul üzerinde tırmandık. Buzul üzeri sert kar kaplı ve yer yer çatlaklar mevcut, kara aldanmayıp mutlaka krampon takılmalı.
5300 metre çadır kurmak için daha elverişli ve güvenli. Çadır yerleri daha düzgün ancak su yok. Hava açık ve güneşli ise buzuldan su akıyor.
5300 metrede geçirdiğimiz 2-3 saatin ardından tekrar 5100 metredeki kampımıza geri döndük ve geceyi 5100 metrede geçirdik.
21 TEMMUZ:
Sabah erken saatlerde kalkarak kampı topladık ve 2. Kamp yerimiz olarak planladığımız 5600 metredeki kamp alanına hareket ettik. 5100-5600 kampları arası ortalama dik bir eğimde tırmanarak yaklaşık 5 saat sürdü. 5300-5600 metreler arası, karın yumuşaması, batması ve buzul çatlakları nedeniyle erken saatlerde ve ip birliğine girilerek geçilmesi gerekiyor.
5600 kamp alanında kar derinliği fazla olduğundan çadır yeri açmak için mutlaka kürek bulundurulmalıdır. El birliği ile çadırımızı kurduktan sonra dinlenmeye geçtik. Bu kamp alanında su olmadığından dolayı kar eriterek su ihtiyacımızı karşıladık. Gece uyku sorunumuz olmadı oldukça rahat uyuduk.
22 TEMMUZ:
Aklimatizasyon zamanı. Hedefimiz 5800 metredeki kamp alanına ulaşıp kampı oraya taşımak. Ancak havanın kötüleşmeye başlaması ve sabit hatların tam açılmamış olmasından dolayı hazırda olan sabit hatları kontrol etmek ve biraz daha yükselerek uyum sağlama amacıyla Cemal ile beraber 5700 metreye kadar tırmandık. Esin dinlenmek istediğinden tırmanışa katılmadı. Bu tırmanışta 2 sabit hattı kontrol ederek tamamını tırmandık. Sabit hatlardan bir tanesinin ana emniyeti 2 noktadan abalakov ile diğeri ise buzul içine daha önceden çakılmış kazma ile yapılmıştı.
Uyum tırmanışı sonrası çadıra döndük ve Esini de alarak saat 12 gibi çadırı söndürüp bize zirve tırmanışı sırasında lazım olacak malzemeleri çadırda bırakarak ana kampa doğru yola çıktık. 5100 kampına geldiğimizde kazma, krampon, botlar, 2 günlük yiyecek ve tüpleri bivak torbasına sararak güvenli bir kayanın dibine sakladık. 18.30 gibi ana kampa ulaştık ve saat 19.00 da akşam yemeğine yetiştik. Aşağı indiğimizden dolayı gece çok rahat bir uyku ödülümüz oldu.
23-24 TEMMUZ:
2 günü kampta geçirdik. Sıkı bir beslenme programıyla bol gıda ve sıvı alarak iyice dinlendik. Kendimizi kamptaki sauna ve hamam ile ödüllendirdik. Hava durumunu yakından takip ederek zirve tırmanışına 25 Temmuz’da başlamaya karar verdik.
25 TEMMUZ:
Tüm hazırlıklarımızı tamamladık. Moralimiz motivasyonumuz oldukça iyi. Yanımıza 2. çadırımızı da alarak sabah saat 09.30 da yola çıktık. 5100 kampına 5 saatte vardık. 5100 kampında kurulu olan Yıldırım ve Müslüm’ün çadırında kaldık. Gece boyunca aralıklı kar yağışı oldu ve ortalama sıcaklığı -4 derece olarak ölçtük.
26 TEMMUZ:
Sabah kapalı ve aralıklı kar yağışı altında 4 saatte 5600 kampına ulaştık. Kampta kurulu olan Yıldırımların Çadırında kaldık.
27 TEMMUZ
Sabah erkenden kalkarak yanımızda getirdiğimiz diğer çadırı kurup acil bir durumda kullanmak amacıyla1 günlük yiyecek ve tüpü çadırda bırakarak 6100 kampına hareket ettik. 5600 ile 5800 kampı arasında 3 sabit hat mevcut. Bu bölge sert buzdan oluşuyor ve dik bir eğime sahip. 5600-5800 kamp arası yaklaşık 2,5 saat sürdü. 5600-5800 arası buzul çatlakları var. Yamaç üzerinde bulunan 5800 kampında 4-5 çadırlık yer var. 5800 kamp alanından 6100 kamp alanına varmamız yaklaşık 2,5 saat sürdü. 6100 kampı bir sırtın üzerinde ve en fazla 5 çadır kapasiteli bir yer. Sağı solu uçurum olan kamp alanında kurulu çadırların bir kısmı boşluğa denk geliyor. Tuvalete kazma ve krampon ile gitmek gerekiyor. Geceyi burada geçirdik. Bu kamp alanında konfor aramayın.
28 TEMMUZ:
Sabah saat 06:00 da kalkıp çadırımızı topladık ve 6400 kampına doğru hareket ettik. 6100 kampının hemen üstünde kaya ve buzdan oluşan 10 metrelik bir duvarı üzerindeki sabit hattı kullanarak aştıktan sonra sıklıkla çok dik eğimli, yer yer de 40-50 dereceye düşen bir eğimde ve sırt hattını takip ederek devam ettik.
6400 kampının hemen altındaki son etap cam buz olduğu için 40 metrelik bir sabit hat açmak zorunda kaldık. Bana göre 6100 ile 6400 arası sabit hat döşenmeli ya da kesinlikle ip birliğinde tırmanılmalı. 6400 kamp alanında çadırımızı kurup yerleştik. Kamp alanı oldukça iyi. 6100 kampında geçirdiğimiz geceden sonra burası çok konforlu geldi ve beslenip bolca sıvı aldıktan sonra uyuduk.
29 TEMMUZ:
Bugün zirve günü. Sabah 05:30 da kalkıp iyi bir kahvaltı yaptık. Termoslarımıza sıcak su koyup çantalarımızı olağan dışı durumda bize yetecek şekilde hazırladık. Saat 06:30 da birbirimize başarı dileyerek yola koyulduk. Başlangıçta açık olan hava saat 08:15 ten sonra bozmaya başladı. Aralıklı kar yağışlı, bazen sisli ve 20-30 km hızda esen rüzgâr altında tırmandık.
Zirve yolu tamamıyla sırt hattı boyunca inişli çıkışlı 60-70 derecelik eğimlere sahip bir kulvardan oluşmaktadır. Tırmanış boyunca birçok korniş hattından geçmek zorunda kaldık. Hat boyunca 2 yerde sabit hat mevcuttu. Bunlardan biri 6800 lerde son etapta 60-70 derecelik eğimde mix bir etapta açılmıştı. Burayı geçtikten 2 saat sonra saat 13:45 te 7105 metrelik Korjenevskaya zirvesine vardık.
Zirvede Müslüm Öndeş ile buluşup fotoğraf çektikten sonra inişe beraber geçtik. Zirve dönüşü bir çok noktada hava sert olduğu için ip açarak 6400 metrede bulunan kamp alanına gelip, çadırımıza yerleştik. Gece yorgunluktan ve su kaybından ara ara kalkıp su içmek zorunda kaldık. Ancak genel olarak iyiydik.
30 TEMMUZ:
Sabah 06:00 da kalkıp kahvaltımızı yapıp toplanmaya başladık. Saat 08:00 da kamp alanını terk edip 5600 kampındaki çadırımızı da toplayıp 5100 kampına indik. Burada bıraktığımız fazla malzemeleri alarak toplamda 9 saatlik yorucu bir inişle ana kampa vardık.
31 TEMMUZ-1 AĞUSTOS:
Kendimizi ödüllendirme zamanı. Dinlenip güç kazanmalıyız. Hedefimiz Kominizma. Bizi zor bir tırmanış bekliyor. Bir yandan vücudumuzu diriltmeye çalışırken, diğer yandan da tırmanış için uygun hava koşullarını bekliyoruz. Görünen o ki zirve için en uygun zaman 5-6-7 ağustosu gösteriyor ama 7 ağustos ve sonrası hava bozuyor. Böylesine yorucu bir tırmanışın ardından hamam- sauna sefası bizi fazlasıyla kendimize getirdi. Tüm hazırlıklarımızı 2 Ağustos’ta hareket etmek üzere kurguladık.
Ekipteki diğer arkadaşlar 3 Ağustos’ta zirve tırmanışını başlatmayı planlamışlardı. Yapılan toplantıda yeterince dinlendiğimizi ve 2 Ağustos’ta tırmanmaya başlayacağımızı ekibe bildirdik.
2 AĞUSTOS:
Hareket günü. Saat 16.30 da ekipteki diğer arkadaşlarla vedalaşıp 4600 metredeki ilk kampa hareket ettik. Voltren buzulunun kenarındaki patikadan yaklaşık 2 saatlik yürüyüşün ardından kamp yerine vardık. Kamp yeri düzlük bir alan, çadır yeri sorunu yok, zemin küçük taşlarla kaplı. Etabın son 20 dakikasını sulu kar yağışı altında yürüdük. Çadırımızı kurup su ihtiyacımızı karşıladıktan sonra dinlenmeye çekildik.
3 AĞUSTOS:
Bu gün geçeceğimiz bölge sürekli çığ düşmeleri yaşanan bir bölge. Bu nedenle sabah saat 02:00 de hareket edip bu bölgeyi risk almadan geçmeyi düşünüyorduk, ama gece boyunca yağan kar nedeniyle sabah saat 08:00 de sisli bir hava da tırmanmaya başladık. Voltren buzulu üzerinden rotaya bağlandık. Bu tırmanış yaklaşık 45 dakika sürdü. Sonrasında çığ riski olan bölgeyi, büyük buzul kütlesini yan keserek sırt hattına bağlandık. Bu tırmanış da yaklaşık 2,5 saat sürdü.
Yaklaşık 4800 metre ile 5100 metre arası çürük kaya yapısından oluşan bölgeden geçtik. Bu bölgede 2 sabit hat mevcut. İlk sabit hattın uzunluğu 4-5 metrelik bir kaya duvarı üzerinde, diğeri ise 50-60 derecelik bir sırt hattında kurulu 100 metrelik bir sabit hat. Bu hattı geçtikten sonra 5100 metre ile 5300 metre arası tamamı ile sabit hat döşeli ve sonunda kamp alanına ulaşılıyor. 2. kampımızı buraya kurduk. Yaklaşık 10 çadır yeri olan ve yer yer buzul çatlağı olan kamp alanında, çadır yeri açmak için 1 saat kadar uğraştık. 2 kamp arası tırmanış yaklaşık 7 saat sürdü. Geceyi oldukça soğuk bir havada dinlenerek geçirdik. Herhangi bir sıkıntı yaşamadık.
4 AĞUSTOS:
Sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra kapalı ama yağışsız bir havada yola çıktık. Rota boyunca sis, rüzgâr ve zaman zaman kar yağışı altında yürüdük. 5300-6200 metreler arası tırmanışımız 9 saat sürdü.
Rota boyunca 3 ayrı yerde sabit hat mevcut. Sabit hatların uzunlukları yaklaşık 200 metre ve her sabit hat girişinde buzul çatlağı var. 6200 metredeki kamp alanı sırt hattının en yüksek noktası. 4-5 çadırlık korunaklı bir kamp ve fazla rüzgar almıyor. Çadır yeri açıp çadırımızı kurduk ve dinlenmeye çekildik. Rota oldukça yorucuydu. Ekipte herhangi bir sıkıntı yok.
5 AĞUSTOS:
Sabah çadırımızı topladıktan sonra hareket ettik. 6200 metreden 5800 metredeki platoya rahat bir yürüyüşle indik. Açık ve rüzgârsız bir havada platoyu 2 saatte geçtik. Plato sonrasında Duşanbe zirvesi sırt hattına girdik. Eğim dik, yer yer buzul çatlakları ve batak kar var. 6500 kampına 9 saatte vardık ve çadırımızı kurmak için 1 saat kadar uğraştık. Burası çadır kurmak için riskli bir bölge. Rota yorucuydu. Beslendik ve dinlenmeye çekildik.
6 AĞUSTOS:
Kamp yükü ile son kamp alanımız olan 7000 metredeki Duşanbe zirveye hareket ettik. İlk defa 7000 metrede uyuyacağız, bunun heyecanını yaşıyoruz. Çok güzel bir havada saat 08.00 de 6500 kampından ayrıldık. Eğim dik ve yorucu.
Yer yer batak kar ve buzul çatlakları var ve dikkatli olmak gerekiyor. Duşanbe zirve kampına varışımız 7 saat sürdü. Kamp alanı rüzgâr almayan korunaklı geniş bir alanda. Gece hava çok soğuktu. Zaman zaman uyandık, diğer kamplardaki kadar rahat uyuyamadık. Bunda yarın yapacağımız zirve tırmanışının heyecanı da etkiliydi.
7 AĞUSTOS:
Sabah saat 06.00 da hareket etmeyi planlamıştık ancak kar yağışı ve sis nedeniyle saat 07:30 da hareket edebildik. Bu gecikme bizim gece geç saatlere kalmamıza yol açacaktı fakat bizim federasyon tarihinde bir ilki yapmak için motivasyonumuz üst seviyedeydi. Her zorluğa rağmen zirveyi denemekte kararlıydık
Hava rüzgârlı, çok soğuk. İnişli çıkışlı bir rota. Duşanbe zirvede başlayan zirve tırmanışında önce 200 metre inip tekrar 200 metre tırmanıp 300 metrelik yan geçiş yaptıktan sonra zirveden uzanan kayalık dilimin bittiği yerin solundan zirve hattına bağlanılıyor. Yan geçiş ve zirve hattına bağlanılan nokta dağın en tehlikeli bölgelerinden biri. Rota girişinde 200 metrelik sabit hat olduğunu okumuştuk raporlarda. Ancak bu bölgede sabit hat yoktu ve riskli bir bölge olduğundan dolayı 2 ip boyu sabit hat açarak tırmandık. Hedefe biraz daha yaklaşıyorduk fakat rüzgâr ve kar her geçen dakika şiddetini artırıyordu ama biz inanmıştık. Daha sonra 700-800 metrelik ayna gibi bir hattan zirve sırtına doğru ilerledik ve bu hattın son 150 metrelik kısmını sabit hat kullanarak aştık. Artık zirveye çok yakındık ve zirveyi görüyorduk. Zirveye uzanan kılçık hattında sabit hat olmadığından ve risk gördüğümüzden ip birliğine girerek zirveye ulaştık.
Zirveye ulaştığımızda saatlerimiz 16.00 yı gösteriyordu. Artık zirvedeydik bir birimize olan güvenimizle federasyon tarihinde bir ilki başarmanın ve en önemlisi bize inanan insanları mahcup etmemiş olmanın mutluluğunu yaşıyorduk. Bu güzel duygu yoğunluğu içersinde bir birimize sarılarak gözyaşlarına boğulduk.
Hava rüzgarlı ve kapatmaya başlamıştı. Zirvede 15-20 dakika kalıp dönüşe geçtik. En az çıkıştaki kadar dikkatli bir şekilde inmeye başladık. Olumsuz hava şartlarından dolayı sabah geç çıkışımız geceye kalmamıza neden oldu. Fakat havanın o kadar soğuk olması ve karanlık bizi hiç etkilememişti çünkü mutluyduk ve gururluyduk. Yedi binlerde dolunayda yürümekte ayrı bir heyecan katmadı dersek yalan olur. Aya çok yakındık ve ay bizi biz ayı izliyorduk. Çocukluğumda izlediğim korku filmleri gibi kocaman ay ve önünden sürekli bulutlar hızlı bir şekilde hareket ediyordu. Saat 21.30 gibi 7000 kampına ancak vardık. Kampa dönüşümüz yaklaşık 4,5 saat sürdü. Ekip disiplininden ödün vermeden kaybettiğimiz enerjiyi yerine koymaya gayret ettik. Beslenme ve sıvı alımını uyku takip etti.
8 AĞUSTOS:
Sabah 08.00 da kampı toplayıp hareket ettik. Hareket etmeden önce dağdaki sorumlu rehber havanın kötüye gittiğini, sabit hatları toplayacakları bilgisini verdi. Hedefimiz 5300 kampı. Ancak platonun çıkışında yakalandığımız fırtına nedeniyle çok zor anlar yaşadık bir ara hava böyle devam ederse boğulacağımızı zannettim. Hatta bir süre sonra Esin bana seslendi “Ado burnunda sarkan neyki.” Elimi burnumun deliğine attım, uzun bir buz parçasının sarktığını anladım. Yüzümün sol tarafı tamamen donmuştu. Esin ve Cemal’inde benden farkı yoktu, ikisinindi saçları tamamıyla buzla kaplıydı. Durum çok vahimdi. Neyse ki 6200 kampında çadır kurduk ve geceyi burada geçirdik.
9 AĞUSTOS:
Sabah 07:00 de çadırımızı toplayıp inişe geçtik. İniş sırasında 3 noktada ip kullanmak zorunda kaldık. Hava açık ve sakindi. Yol boyunca sürekli düşen çığları izledik. Çığlar sürekli büyük gürültüyle yanımızdan geçiyordu. Korkmamak elde değil. Son düşen çığ tam biz kahvaltı yaparken büyük gürültüyle üstümüze geliyordu. Cemal ve Esin saklanacakları taşın arkasında sipere yatmışlardı. Ben ise çığ üstümüze gelirse taşlarında işe yaramayacağına inandığım için ortada kaderime teslim olmuşçasına çığın görüntüsünü çekmeye başladım. Çok şanslıydık çığ yön değiştirdi. Yarım saat farkla çığdan kurtulmuştuk. 5100 metrede kahvaltı için durmasaydık belki çığ üzerimize düşecekti. Bu bölümde rota üzerinde alternatifi olmayan bir geçit var. Çığ tam o geçide düşmüştü. Rotayı değiştirme şansımızın olmadığı bir noktadaydık. Düşen çığın üzerinden geçerek inmeye devam ettik. Sabit hatlardan inerken ip sonuna dikkat ederek inmek gerekiyor, buzul çatlaklarına düşmemek açısından çok önemli.
Akşam 16:00 gibi ana kampa ulaşmıştık çok yorgun ve bitkindik. Artık bunu kutlamayı hak ettiğimizi düşünerek ilk işimiz gidip duş almak oldu. Akşam yapılan sertifika töreniyle günü tamamladık. Gerisi rahat bir uyku…
10 Ağustosta helikopter ile Jirkital’e geçip karayolunu kullanarak Duşanbe’ye vardık. 2 gün Duşanbe’de kaldıktan sonra 14 Ağustos’ta İstanbul’a uçtuk.
Bu faaliyette bize emeği geçen herkese canı gönülden teşekkür ederiz.
Ortak Teşekkürlerimiz ( Adem Gül, Esin Handal, Cemal Zerapcan);
· Türkiye Dağcılık Federasyonu Başkanı sn. Ersan BAŞAR’a
· TDF Yönetim Kurulu ve TDF Yüksek İrtifa Kurulu üyelerine.
· Bize inanan ve güvenen tüm dostlarımıza
Özel teşekkürlerim (Adem Gül);
Özel teşekkürlerim (Esin Handal);
Özel teşekkürlerim (Cemal Zerepcan);
Çok özel teşekkürlerimizi sunuyoruz.
TDF Yüksek irtifa Seçmeleri ile ilgili yazıya şu linkten ulaşabilirsiniz. https://www.tdf.gov.tr/yuksek-irtifa-tirmanislari-degerlendirme-sonuclari/
KULLANILAN MALZEMELER:
Kazma
Krampon
Buz vidası
Emniyet kemeri
Jumar
Karabina
HMS
Sekizli
İp
Kapalı perlon
Yardımcı ip
YİYECEKLER
Kurutulmuş et ve çemeni alınmış pastırma, makarna, erişte, ince bulgur, yumurta, meyve kuruları, badem, fıstık, bol miktarda toz içecek, suları arıtmak için filtre.
Esin HANDAL ARSLAN
Cemal ZERAPCAN
Adem GÜL